Feminist Gece Yürüyüşüne Çağıran Kadınlar: “Her yıl olduğu gibi bu yıl da meydanları doldurmak, birbirimize güç katmak ve sokaklara çıkmak…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle İstanbul Taksim’de 21. Feminist Gece Yürüyüşü çağrısında bulunan kadınlar, meydanları doldurmak, birbirine güç katmak ve güç toplamak için Beyoğlu Kaymakamlığı’nın saat 19.30’da “yürüme yasağı” ilan etmesi çağrısında bulundu. her yıl olduğu gibi bu yıl da sokaklara. Taksim’deyiz” dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle her yıl olduğu gibi Taksim’de Feminist Gece Yürüyüşü çağrısı yapan kadınlar, Beyoğlu Kaymakamlığının yürüyüş yasağına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İşte açıklama:

“Erkek şiddetine, kadın ve trans cinayetlerine, taciz ve tecavüze parmağını kıpırdatmayan erkek devlet, kadınları erkek şiddetinden koruyacak sözleşmeleri feshediyor, kadınların nafaka hakkına göz dikiyor, kadınları barınmaya mahkûm etmeye çalışıyor, Yoksulluk ve şiddet, çeşitli bahanelerle bir kez daha sokakları kadınlara kapattı, Deprem bölgelerinde ilk andan itibaren adeta yok olan devlet, dayanışmamızı engellemek, isyanımızı bastırmak için yer yer ortaya çıkıyor.

“BİZİ ENGELLEMEK İSTEYENLER BİLSİN: İSYANIMIZLA SOKAKLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

2003 yılında 100’e yakın kadınla başlayan Feminist Gece Yürüyüşümüz tüm baskılara, yasaklara ve engellemelere rağmen istikrarlı bir şekilde büyümüş; onbinlere ulaştı; kesintisiz bir direnişe dönüştü. Bu yıl isyanımız öfkemiz ve yasımızla daha da büyüdü. Bizi engellemek isteyenler bilsinler ki ataerkiye, kapitalizme, dayandığınız rant sistemine, heteroseksizme, transfobiye, ırkçılığa, milliyetçiliğe, dini baskıya, sömürüye, yoksullaştırmaya, hapsedilmeye, sınırlara isyanımızla sokaklarda olmaya devam edeceğiz. – kuşatmalar, savaş, erkek devlet şiddeti.

“HER YIL OLDUĞU GİBİ MEYDANI DOLDURMAK, BİRBİRİMİZİ GÜÇLENDİRMEK VE SOKAKLARA ÇIKMAK İÇİN TAKSİS’TEYİZ”

Meydanları doldurmak, birbirimize güç katmak ve sokaklara çıkmak için her yıl olduğu gibi 19.30’da Taksim’deyiz. Kızgınız; yas tutuyoruz; Biz burdayız; hiçbir yere gitmiyoruz. Ataerkil kapitalist yıkıma karşı feminist bir başkaldırının içindeyiz.”